20 Ağustos 2013 Salı

Niye böyle bir blog?

        Yeni bir bisikletli olarak ve bisikletli olmamla birlikte artan farkındalığım, bisikletlilerin yaşadıkları sorunları, bu sorunların görülmesi, duyulması gerektiğinin isteği bu bloğun açılmasında temel sebep oldu. Ayrıca çokça profesyonel sitelere denk gelmemden kaynaklı, burada daha çok amatörce deneyimlerin aktarılacağı, sürüş deneyimi kazandıkça bir bisikletlide değişen şeylerin neler olacağı, adım adım bu gelişim süreci, ayrıca bu süre içinde keşfedilen, gidilen yerlerin tanıtımını da yapmayı istemem bloğun açılmasında bir diğer sebepti.  Bu bölümün de bloğun keyifli yazılarını oluşturacağı ümidindeyim.
         Sorunlar demiştim, onları fark etmem, bisikleti ulaşım aracı olarak kullanmaya başlamamla birlikte kendini net bir şekilde gösterdi. Bisikletli trafik kazaları bir yanda, yayaların da maalesef ne bisiklete, ne de sürücülerine saygılı olmadıklarını gördüm. Sahil boyunca giden bisiklet yolunda yürümek neredeyse herkes için bir hobi haline gelmiş. Bisiklete karşı yönden gelirken hiç istifini bozmayanlar, bisikletlinin önünde giderken çalınan kornaya aldırış etmeyenler, uyarıldıklarında terslenip, söylenenler... İnanılmaz saygısız savunma sözcüklerini burada yazmıyorum bile. Trafik çok daha uç noktası neredeyse bunların. Biz daha sahilde emniyetli bir şekilde -hem kendi emniyetimiz, hem yayaların emniyeti- gidemezken, araç trafiğine çıkmak benim için şu anda sadece bir hayal.
          Aslında tüm bu konuların tamamını içeren harika bir yazı vardı bugünkü Radikal Gazetesinde. Çift Tekere Yaşam Hakkı  başlığı altında yayımlanan yazıyı kaçırdıysanız eğer, başlık yazısının üzerini tıklayarak okuyabilirsiniz.

            Keyifli pedallamalar...